matematik öğretimi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
matematik öğretimi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Şubat 2022 Pazar

After Effect ile Matematik Öğretimi

Bundan yaklaşık yirmi yıl önceydi sene 2000 - 2002 yani milenyum dedikleri çağın  başlangıcı. O zamanlar lise dönemimdeyim, çok harika sınıf arkdaşlarım ve akademik bir ortamımız vardı. Namıdeğer süper liseler... O dönemlerin bence en kaliteli öğrenim gören nesilleri, fen ve bu tip liselerde donanımlı bir ingilizce eğitim almış öğrencilerdi. Sözü uzatmadan macromedia firmasının bu günlerde artık kullanımına bile son verilmiş flash adlı programından bahsetmek istiyorum. O zamanlar ilgili bir kaç arkadaşımla webtasarım adına uğraştığımız işlere küçük bannerlar ve eğlence amaçlı animasyonlar hazırlayabildiğimiz bir timeline ve sahne mantığı ile çalışan bir tasarım aracıydı. Kendi başına action ve moution scriptleri ile koca bir javaScript dili barındıran ama basit menü oyunlarıyla akla gelmedik projeler yapmanıza imkan tanıyan yazılım harikası bir uygulama. Şu günlerde bunun yerine sosyal medyanın youtube gibi mecralarda videolarla ayakta kalmasına en çok katkıda bulunan adobe firmasının AfterEffect 'i tercih edilmektedir. Sözümü yine bugün icraa ettiğim mesleğime yani matematiğe ve matematik eğitim-öğretimine getirecek olursam, bugünlerde matematik öğrenmenin daha çok görsel ve işitsel materyaller ile daha kalıcı ve inandırıcı yani somut örneklere dayandırılabileceği kanısındayım. Bu anlamda AfterEffect ile işbirliği yapacak olursam ilerleyen yıllarda AfterEffect ile Matematik Öğretiminin ilk örneklerini geliştirmiş olmanın haklı gururu içerisinde bulunmayı çok isterim. Bu yönde çalışmalarımı, yeni patentim ile birleştirerek yer yer blog sayfamda sizlerle paylaşmayı amaçlıyorum. Yine bir şubat günü saat gecenin bir buçuğunda sabah kalkıp işe gitmek üzere bu paylaşımımı da burada sonlandırıyorum. Tekrar görüşmek üzere sevgili blog, take care on you...

Uzm. Matematik Öğretmeni
Mustafa BARDAK
20.02.2022

28 Haziran 2010 Pazartesi

Matematik Öğretimi Bölüm-1

Matematik öðretiminin durumunu belirlemek ve değerlendirmek icin, herşeyden önce, şu iki soruya açık yanıtlar
vermek zorundayız.
a. Matematik nedir?
b. Neden Matematik öğretiyoruz?
Bunlara vereceğimiz yanıtlara göre, matematik öðretiminin hedeflerini çizmek ve bu hedeflere götürecek öðretimin
niteliklerini belirlemek olanağı doğacaktır. Ondan sonra,yürürlükteki matematik öðretiminin durumu incelenebilir,
değerlendirmesi yapılabilir.

Bu nedenle, yazımın ilk iki bölümünde bu soruları yanıtlamaya çalışacağım.bana verilen konu ile söyleyeceklerim arasýndaki ilişkiyi sınırlandırmak gereğini duyuyorum. Matematik Öðretiminin Bugünkü Durumu ve Değerlendirilmesi konularının her ikisi de yüzbinlerce gencin eğitimini ve dolayısıyla ülkenin gelecekteki on yıllarını temelden etkileyecek bir olgudur. Bu büyük olgunun yarattığı sorunların birkaç konuşmayla çözümlenmesine olanak olmadıðı apaçık bir gerçektir. Yeterli uzman, yetki ve mali destekle donatılmış bir örgütle yapılacak bilimsel incelemeler sonunda ancak ortaya çıkarabilecek bu sorunları, burada bilimsel yönüyle ortaya koyamayacağımız ve bilimsel çözüm yolları öneremeyeceğimiz açıktır. Dolayısıyla, sözlerimin, kişisel görüşlerim olmaktan öte bilimsel olma savı taşımadığını, öncelikle, belirtmeliyim.

Matematik öğretiminin nasıl olması gerektiği konusundaki tartışmaların Plato Akademisine kadar; yani 2500 yýl geriye giden bir geçmişi vardır. Örgün eðitimin bütün dünyada yaygınlık kazandığı 20.yüzyıl başlangıcından sonra diğer alanlarda olduğu gibi matematik öðretimi, hem içerik hem öğretim yöntemleri açısından sık sık tartışma ve inceleme konusu ola gelmiştir. Hatta 1899 yýlýnda H.Fehr ve C.A. Laisant tarafından Uluslararası bir komisyon kurulmuştur. (Hawson, pp.88). Bu komisyon, bir yandan tek başlarına yaptıkları  çalışmaları destekliyor, çıkardığı L'Enselgnement Mathematiwque adlı dergisiyle konuya katkıda bulunuyor ve her dört yılda bir toplanan Uluslararası Matematik Kongresinde daha boyutlu tartýþmalar açıyordu. 1960 yıllarında
matematikve fen öðretimi pek çok ülkeede görülmemiş bir önemde gündeme geldi. Ulusal ve Uluslararası Matematik Kongresi, matematik öğretimini konu edinecek bir alt komisyon kurdu. Uluslararası Matematik Öğretimi Komisyonu adını alan bu komisyon þimdi her dört yılda bir toplanmaktadır.İçerik ve yöntem tartışmaları 1960lı yıllardaki hızını kaybetmiş olmakla beraber, o yılların getirdiğe denemelerin ışığında olmakla beraber, o yılların getirdiği denemelerin ışığında daha serinkanlı çalışmaların sürdürüldüğü bir gerçektir.

Ülkemizde de matematik öğretimi konusu, hemen hemen ileri ülkelerle birlikte ele alınmış ve değişik projeler ve denemeler yapılmıştır. Bu çalışmalar sonunda, adına Modern Matematik denilen yeni bir öğretim izlencesi (müfredat) hazırlanmış ve bütün ortaöğretimde yürürlüğe konulmuştur.

10 Haziran 2010 Perşembe

Matematik Öğretmeninin 10 Altın kuralı

"Matematik Öğretme" nin gayret , fedakarlık isteyen bir vazife olduğunu kabul etmeli ve her gün kendini yenileyerek öğrencilere "Daha ne verebilirim ?" düşüncesi içinde olmalısınız.

Bazı öğrencilerin matematiği "öcü" gibi gördüğünü ve ya sevmediğini kabul etmeli ve olabildiğince anlayışlı, şefkatli yaklaşmalısınız.

Öğrencilerinizin sizin nezdinizdeki değerlerinin matematik dersindeki başarılarıyla ilgili olmadığını hissettirmelisiniz.

Her bir öğrencinizin sorusuna saygı duymalısınız ki onlardan saygı görebilesiniz.

Farklı şekillerde yaklaşarak " Anlamadım" ifadesini "Anladım" ifadesine dönüştürmeye uğraşmalısınız.

Birbirinden farklı öğrenme kapasitesi ve yöntemleri olan öğrencilere hitap edecek ders anlatma teknikleri geliştirmelisiniz.

Özel çalışmaya ihtiyacı olan öğrencileri belirleyip bunların takibini yapmalısınız.

Sınıfta "Anladınız mı?" diye sormak yerine, her bir öğrencinin ne bilip bilmediğini belirlemeye çalışmalısınız. Özellikle dersi bitirmeden önce öğrencilerinize soracağınız güzel hazırlanmış bir kaç soru ile o günkü dersinizin verimini ölçme imkanınız olabilir.

Öğrencideki sorumluluk ve disiplin anlayışının gelişmesi öğretmenin davranışlarıyla bağlantılı olduğundan, öğrencilere günlük ödev verilmeli ve takibi yapılmalı, ayrıca sürpriz sınavlar yapılarak öğrencinin derse her zaman hazırlıklı gelmesi sağlanmalı

Öğrencilere dönem ödevi olarak "son 10 yılın öss soruları ve çözümleri" gibi araştırma ve düşünmeye yönelik olmayan ödevler vermek yerine onların düşünme yeteneklerini geliştirecek ve matematiğe karşı tavırlarını kökten etkileyecek ödev konuları belirleyip bunlar üzerinde çalışmalarını sağlamalı, ve onların kapasitelerinin üsütünde ve ya altında ödev verilmemeli. Grup çalışması yapabilecekleri ödevler vererek takım ruhu oluşmasını sağlamalı.

Video Haber